19 Şubat 2019 Salı

Sınıf Yönetimi


SINIF YÖNETİMİ
Sınıf: Eğitim-öğretim etkinliklerinin gerçekleştirildiği yaşam alanıdır.       
Sınıf  Yönetimi: Öğrenmenin gerçekleştiği bir çevrenin oluşması için gerekli olanak ve süreçlerin, öğrenme düzeninin, ortamının, kurallarının sağlanması ve sürdürülmesidir.
Sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir.

Sınıf yönetiminin amaçları
·         Zamanı etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak
·         Sınıf kuralların belirleyip öğrencilere benimsetmek
·         Devamsızlığı en aza indirmek
·         Öğrencileri motive etmek
·         Verimliliği artırmak
·         Olumlu öğrenme çevresi oluşturmak
·         Öğrencilerin öğretim hedeflerine ulaşmasını sağlamak

SINIF YÖNETİMİNİN ÖZELLİKLERİ
1. Sınıf yönetimi okul yönetimi içinde bir alandır. Sınıf yönetimini okul
yönetiminden soyutlamak ve ayrı düşünmek doğru değildir.
2. Öğretmenin yönetim yaklaşımı, sınıf yönetimini etkiler. Öğretmenin eğitim
felsefesi, yönetim anlayışı, kişiliği sınıfı nasıl yöneteceğini etkiler.
3. Sınıf yönetimi, öğretim ve sınıf düzeni temelleri üzerine kurulur. Öğretmen
sınıfını amaçlarına ulaştırabilmek için bu iki alanda yeterliliklerini
kullanmaktadır.

4. Toplumsal kültür, sınıf yönetimini etkiler. Sınıf yönetimi uygulamaları ve
yaklaşımları ülkelerin kültürlerine göre farklılaşmaktadır.
5. Sınıf yönetim biçimi, öğrencilerin ihtiyaçlarına, gelişim özelliklerine, sınıfın
düzeyine göre farklılık göstermektedir. Ana sınıfı öğrencisinin özellikleri,
ihtiyaçları ile ortaöğretim öğrencisinin özellik ve ihtiyaçları farklılık gösterir.
6. her ortamda geçerli olabilecek tek ve en etkili bir sınıf yönetim yaklaşımı
yoktur. Sınıf yönetimi pek çok iç ve dış faktörden etkilenmektedir.

OKULUN ÜÇ TEMEL İŞLEVİ
·         Öğrencileri dış çevrenin güçlüklerinden korumak, onlara yaşamı kolaylaştırmaktır.
·         Dış çevrede kolay rastlanabilecek olan istenmeyen davranışları okuldan içeri sokmayarak, öğrenci davranışlarını temizlemektir.
·         Dengeleme; bütün öğrenciler tek tip önlük giyerler; aynı öğretmenlerden yaralanırlar; aynı sıralarda otururlar.

SINIFIN YAPISAL ÖZELLİKLERİ
1. Çok boyutluluk: Sınıfta aynı anda bir çok etkinlik bir arada yapılabilmektedir. Kimi öğrenciler okurken kimileri yazmakta, kimileri tartışmakta olabilirler. Bu sınıfın çok boyutluluk özelliğidir ve öğretmen bu etkinlikleri sınıfın amaçları doğrultusunda bütünleştirebilmelidir.

2. Yakınlık/Anındalık: Sınıfta olaylar anında oluşur ve bunları ileri bir zamanda düşünmek, ertelemek olanaklı değildir. Öğretmenin her olaya yetişmesi, her soruya yanıt olması gerekir.

3. Tahminedememe/Öngörememe: Ne kadar iyi planlanırsa planlansın sınıfta olabilecek her şeyi önceden tahmin etmek olanaklı değildir. Her şey yolunda giderken bir öğrencinin burnunun kanaması ya da bayılması vb. bir olayı önceden tahmin etmek olanaklı değildir.              
4.Açıklık: Sınıfta olup bitenlerde gizlilik yoktur. Olaylar herkesin gözü önünde yaşanır.

5. Ortak tarih: Sınıf bir aile gibidir. Sınıfta yıl boyunca yaşanan olumlu ve olumsuz olayları bütün sınıf birlikte yaşar ve yaşananlar ortak bir tarih oluşturur. Bu ortak tarihin bilinmesi sınıfın geleceğine ilişkin kestirimlerde bulunmaya yardımcı olabilir.

SINIF YÖNETİMİ BOYUTLARI
1. Sınıf ortamının fiziksel düzeni;
·         Sınıf alanın çeşitli etkinlikler için bölünmesi, ısı, ışık, gürültü düzenekleri, renkler, temizlik, estetik, eğitsel araçlar,oturma düzeni, öğrencilerin gruplanması.
·         Sınıf ortamının fiziksel çevresine ilişkin faktörler görsel,işitsel,ısınma faktörleri,mekansal ve kişisel alan faktörleri olmak üzere sınıflandırılır.
·         Sınıfta oda sıcaklığı 20 derece civarlarında olması gerekir.
·         Öğretmenin öğrenciyle etkileşime girmesini gerektiren çok özel bir durum yoksa öğrencinin kişisel alanına girmemesi gerekir.







2. Plan-program etkinlikleri; amaçlar esas alınarak planların yapılaması, kaynakların belirlenerek dağılımının sağlanması, araç sağlama,yöntem seçme, değerlendirme.

3. Zaman yönetimi; sınıf içinde geçirilen zamanın etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanın çoğunu okulda-sınıfta geçirmesinin sağlanması.

4. İlişki yönetimi; sınıf kurallarının belirlenip benimsetilmesi, sınıf yaşamını kolaylaştırmaya yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzenlemeleri.

5. Davranış yönetimi; sınıf ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale getirilmesi, sınıf ikliminin olumlaştırılması, sorunlar ortaya çıkmadan önlenmesi, yapılmış istenmeyen davranışların değiştirilmesi.

SINIFTA KULLANILAN ZAMAN
1.Planlı Zaman: Öğretmen ders planı hazırlarken değişik konular ve etkinlikler için belli zaman belirler. Bu planlanmış zamandır.

2. Ayrılmış Zaman: Öğretmenin belli bir konu, iş ya da etkinlik için uygulamada ayırdığı zamandır.

3. Meşgul Olunan Zaman: Öğrencinin etkinlik ya da işe gerçekten ayırdığı zamandır.

4. Akademik Öğrenme Zamanı: Öğrencinin iş ya da etkinlikle meşgul olduğu ve işi başardığı zamandır.

Bu dört zaman kavramı birbirinden oldukça farklıdır ve planlı zamandan
akademik öğrenme zamanına doğru süre giderek azalmaktadır.
Sınıfta zaman kaybını önlemenin en etkili yolu sınıfta öğretimi engelleyici
etmenleri en aza indirmektir.Bu da etkili sınıf yönetimiyle mümkündür.
SINIF YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
1.Rehberlik(Danışmanlık) Yaklaşımı
·         Öğretmen olumsuz davranışın giderilmesinde öğrencisine drama, gösterip yaptırma gibi yöntemlerle rehberlik eder.
·         Öğretmen doğru ya da yanlış davranışlar hakkında öğrencisine rehberlik etmesidir.

2. Davranışçı yaklaşım
·         Sınıf ortamında öğrenci davranışlarının davranışçı yaklaşımın yöntemleri ile giderilmesini temel alan yaklaşımdır.
·         davranışçı yaklaşım istenmeyen öğrenci davranışlarını şu yöntemlerle gidermeye çalışır.
·         Bunlar;
·         pekiştirme, olumsuz pekiştirme, sorumluluk verme, time out, ortam değiştirme, sönmeye tabi tutma, ceza gibi yöntemlerdir.

3.Etkili öğretmenlik yaklaşımı
·         Olumsuz davranışlar karşısında öğretmen ne yapmalı? sorusu yerine öğrencilerin olumsuz davranışı nasıl önlenir? sorusuna cevap arayan yaklaşımdır.


SINIF YÖNETİMİ MODELLERİ
Sınıf  yönetimi  etkinliklerinin  zaman  boyutu,  bu  etkinliklerin  çeşitlenmesini sağlayarak, bunları farklı modellere bağlamayı kolaylaştırır. Bir eğitim yılı bütünü içinde, önce bu bütünün, sonra da gereksinim duyulan zamanlarda bütün içindeki tek  tek  etkinliklerin  veya  etkinlik  gruplarının,  farklı  modellerle  yürütülmesi gerekebilir.  Model  seçimi  ve  kullanımı,  amaçlara,  kaynaklara  ve  gereksinimlere göre değişir.

Eğitim  alanındaki  gelişmeler,  toplumsal  gelişmelere  de bağlı  olarak,  sınıf yönetimi modellerini baskıcıdan demokratiğe, yönelimliden amaç yönelimliye,  öğretmen ağırlıklıdan öğrenci ağırlıklıya yönlendirmiştir. Bu yönelimlerin seçimi, yine de yönetim  durumuna,  ortama, olaylara,  sınıf  sisteminin  çevresine  göre  kaymalar  gösterebilir.  Örneğin, yönetim  algısı  şekil  ağırlıklı  olan  bir  okulda  öğretmen,  amaç yönelimli modeli kullanmak için bu  şekil özelliklerinde  değişiklik yapmaya kalktığında, okul yönetiminin tepkisiyle karşılaşabilir. Bu tepki aşılamazsa, öğretmenin benimsediği modelde, tepkiye yanıt verici değişimler gerekebilir.
Sınıf  yönetimi modelleri, tepkisel, önlemsel, gelişimsel ve bütünsel olarak gruplanabilir. Her modelin kullanımında, farklı yöntemler  uygulanabilir.  Örneğin, tepkisel modelin kullanımında, demokratikliğin veya  öğrenci ağırlıklı olmanın seçenekleri, birer yöntem olarak  uygulanabilir: Sınıfa  kitap  ve  defter  getirmeyen bir  öğrenci  davranışının  değiştirilmesi amacı ile tepkisel  modeli  kullanırken, öğrenciyle görüşme,  veliyle  haberleşme,  okul  yönetiminden  yararlanma,  aileye dış  destek  sağlama,  yerel  yönetimlerden  yararlanma,  hukuk  sistemini  devreye alma yöntemlerinden birini veya birkaçını kullanabilir. Yöntem seçimi,  amaçlara, olaya,  tarafların  özelliklerine  göre  değişir.  Bu  yöntemlerin  kullanılış biçimleri farklı  teknikler olarak görülür: Öğrenciyle görüşme  yönteminde,  doğrudan görüşme  tekniği kullanılarak  kitap  ve  defteri  konu edilip soruna yaklaşılabileceği gibi, asıl konunun o olduğu farkettirilmeden, başka bir konu ile giriş yapılıp defter ve kitapla ilgili olanlar, sanki  asıl konu o değilmiş gibi ele alınarak dolaylı görüşme tekniği kullanılır.  İkinci teknik, duyarlığı yüksek, çekingen çocuklarda ve açıkça tartışılması rahatsızlık yaratabilecek konularla ilgili  konuşmalarda daha uygundur.

1. Tepkisel model
·         İstenmeyen bir düzenleniş  sonucuna veya bir davranışa tepki  olan  sınıf  yönetimi  modelidir;  amacı,  istenmeyen  durum  veya  davranışın değiştirilmesidir. Bu anlamıyla, sınıf yönetiminin klasik modeli  olduğu söylenebilir, işleyişi, istenmeyen sonuç-tepki  şeklindedir.
·         Düzen sağlayıcı ödül-ceza türü etkinlikleri içerir.
·         Etkinliklerin yönelimi, gruptan  çok  bireyedir. 
·         Bu  modele sık başvurmak zorunda kalan öğretmenin, sınıf  yönetimi becerilerinin yüksek olmadığı, diğer üç  modeli  gereğince kullanmadığı söylenebilir.
·         Modelin zayıf yönlerinden birisi de her tepkinin bir karşı tepki  doğurur olmasıdır. Ama sınıfta istenmeyen  bir  davranış  ve  sonuç  oluşmuşsa,  bu  modelin  kullanılmasına  da gereksinim duyulabilir.
·         Amacı, istenmeyen durum veya davranışın değiştirilmesidir.


2. Önlemsel model
·         Planlama düşüncesine bağlı, geleceği kestirme, istenmeyen davranış ve sonucu, olmadan önleme yönelimlidir.
·         Amacı, sınıf sorunlarının ortaya çıkmasına olanak vermeyici bir düzenleniş ve işleyiş oluşturarak, tepkisel modele gereksinimi azaltmaktır.
·         Bu model  sınıf etkinliklerini bir "kültürel sosyalleşme süreci" olarak ele alır, sınıfta, yanlış davranışa olanak vermeyen bir sosyal sistem oluşturmaya çalışır.
·         Eğitim öncesi düzenlemeleri, istenen davranışın kolayca gösterilebileceği bir ortamı, istenmeyen davranıştan uzaklaştırıcı kuralları, plan ve programları, hazırlıkları  içerir.  Etkinlikler  bireyden çok gruba yöneliktir.
·         Davranış sorunları ortaya çıkmadan, problem olacak davranışı önleyici şekilde önlemler alma,
·         Planlama düşüncesine bağlı olarak geleceği öngörme,
·         İstenmeyen davranışı ya da sonuçlarının olmadan önleme yöntemidir.


3. Gelişimsel model
·         Sınıf yönetiminde öğrencilerin, fiziksel, duygusal, deneyimsel gelişim düzeylerinin gerektirdiği uygulamaların  gerçekleştirilmesini  esas  alır;  bir uygulamaya geçilmeden önce, öğrencilerin ona bu açılardan hazırlanmasını öngörür.
·         Öğrencilerin içinde bulunduğu bilişsel,duyuşsal, devinimsel özellikleri dikkate alarak bunların gerektirdiği uygulamalara yönelik  aktivitelerin gerçekleştirilmesini öngören bir modeldir.
·         Öğrencilerin ilköğretim ve orta öğretimdeki gelişimsel özellikleri büyük farklılıklar gösterir
·         Bu açıdan sınıf yönetimi uygulamaları da değişiklik gösterir.

Jacobsen (1985:  244)  bu  modeli  dört  basamaktan  oluşturur. 
Birinci  basamak, onuncu  yaşa  kadar  süren,  nasıl  öğrenci  olunacağının  öğrenildiği  zamandır, öğretmene  çok    düşer,  
İkinci  basamak,  on-oniki  yaş  arası  dönemdir.  Sınıf yönetimine verilen ağırlık azalır, öğrenciler olgunlaşma yolunda, sınıf düzenine uymaya, öğretmeni hoşnut  ermeye  isteklidir.
Üçüncü  basamak,  oniki-onbeş yaşlan arasıdır. Öğrenciler, zevk ve destek almak için birbirlerine bakarlar, yetke görüntüsü verirler. Öğretmeni sıkıntıya sokmayı  seçebilir, bunun sonunda arkadaşlarının beğenisini de kazanabilirler. Sınıf yönetimi kurallarının nedenlerini ararlar.
Dördüncü basamak lise yıllandır. Öğrenciler, kim  olduklarını, nasıl  davranmaları  gerektiğini anlamaya başlarlar, sosyalleşir, akıllanırlar, yönetim sorunları  azalır.  Çocukta ana baba  ve  yetişkinlerin  etkisi,  yirmi  yaş  dolaylarına  kadar gittikçe azalır, sonra artar. Arkadaşlarının etkisi ise gittikçe artar. Bu iki etkinin kesiştiği oniki yaş dolayı, öğretmen ve ana baba için sıkıntı yıllandır (Brophy, 1988: 6, 7).
Sınıf yönetimi algılarını bütünleştiren bütünsel sınıf yönetimi modelinde önlemsel sınıf yönetimine öncelik verme, grubu olduğu kadar bireye de yönelme, istenen  davranışa  ulaşabilmek  için  istenmeyenin  nedenlerini  ortadan  kaldırma vardır,  istenen  davranışın  uygun  ortamlarda  gerçekleşeceği  bilincine  dayanarak ortam  düzenlemeye,  bütün  önlemsel  yönetim  çabalarına  karşın  oluşabilecek istenmeyen  davranışları  düzeltmek  amacıyla  tepkisel  yönetim  araçlarından yararlanmaya  çalışılır.  Bu  etkinlikler  sürecinde  seçilecek  davranış  örgüleri, öğrencinin gelişim basamakları ile uyumlu olanlardan seçilir. Bu model için sınıf yönetiminin sistem modeli denebilir. Modelin çevre boyutunda; okul, aile, boş zaman etkinliklerinin yer aldığı arkadaş çevresi vardır.
4. Bütünsel Model
·         Bu modelde okul aile iş birliği temele alınmıştır.
·         Sistem yaklaşımı olarak da bilinir.
·         İstenen davranışa ulaşabilmek için istenmeyen davranışların nedenlerini ortadan kaldırmayı ön görür.
·         İstenmeyen davranışın sürmesi durumunda tepkisel yönetim araçlarından yararlanır.


SINIFTA İSTENMEYEN DAVRANIŞLARIN NEDENLERİ
1. Sınıfın fiziksel yapısı ve düzeni
Sınıf sıcaklığı, sınıfı ışığı,araç gereçlerin düzeni,sınıfın yerleşim düzeni, sınıfın kalabalık olması, görüntüsü vb.

2. Öğrenciden kaynaklanan problemler
Dikkat toplayamama, öğretmene aşırı bağımlılık, arkadaşlarını rahatsız etme,içe kapanıklık,kendini motive edememe,dağınıklık,sınıfı hakimiyeti altına alma çabası,ergenlik dönemi problemleri, aile ve çevre değerleriyle eğitimde edinilen değerlerin çatışması,karşı cinse kendini beğendirme isteği

3. Öğretmenden kaynaklanan problemler
Model olamama, doğru davranışın ödüllendirilmemesi, öğrenci davranışlarına uygun tepki vermeme, sınıf yönetimindeki başarısızlık vb.

SINIFTA İSTENMEYEN DAVRANIŞLARIN ÖNLENMESİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR

1) İnsancıl Yaklaşım
Bu yaklaşımın temelinde insanın doğru yapacağına inanma ve güvenme vardır.
Bu yaklaşımda öğretmen öğrencileri dinler, kendi duygu ve düşüncelerini paylaşır, kesin bir dille istenmeyen davranışlar hakkındaki düşüncelerini ortaya koyar.

2) Davranışçı Yaklaşım
Öğretmenin gerektiğinde güç kullanarak öğrenci davranışlarını biçimlendirmesi yaklaşımıdır.

3) Etkileşim Yaklaşımı
Öğretmen otoriteyi öğrenciyle paylaşır. Sınıf kuralları birlikte belirlenir, problemlere birlikte çözüm aranır.

4) Müdahaleci Olmayan Yaklaşım
Problem konusunda öğrenciyi bilgilendirerek, problemi öğrenciye çözdüren yaklaşımdır.

5) Pazarlık Yaklaşımı
“Her şeyin bir bedeli vardır.” anlayışına dayalıdır. Öğrenci sınıfta istenmeyen bir davranışta bulunursa sorumluluğunu almak ve sonuçlarına katlanmak zorundadır.

SINIF KURALLARI
·         Kurallar, sınıfta öğrencilerden beklenen ve yapması gereken davranışları gösteren yazılı ifadelerdir.
·         Kurallar önceden verilmiş hazır karalardır.
·         Deneyimlere dayanarak, gelecekte belirli durumlarda nelerin nasıl yapılmasının iyi olacağının, nelerin beklendiğini, uyulmadığında nelerin olacağını açıklayarak yöneticinin işini kolaylaştırır.
·         Öğrenciye davranışını önceden düzenleme şansı tanır.
·         Yansızlığı sağlar.
·         İnsanları göreve yöneltir.
·         Kurallara uymak yaşamak için yemek anlayışında olmalıdır.
·         Kurallar en alt düzey beklenen davranışları belirttiği için çaba düşüklüğü yaratabilir.
·         Kurallar grupça konmalı ve az sayıda olmalıdır.
·         Kurallar gerektiğinde değiştirilebilmelidir.
·         Kurallar görev yönelimli davranışları artırmalıdır.
·         Amaca hizmet etmeyen kural gereksizdir.
·         Sınıfta kurallar öğretmenin liderliğinde öğrencilerce ilk günden belirlenmelidir
·         Kurallar belirlendikten sonra öğrencilere öğretilmeli ve örnek uygulamalar yapılmalıdır.
·         Kuralların denetimine ilişkin öğretmen algısı her alanı kapsamalıdır.
·         Öğrencinin kuralları bilmesi kendine güven, moral ve başarısı üzerinde etkili olur.
·         Alt sınıflarda yazılı üst sınıflarda sözlü olabilir.
·         Kurallar ilişkin davranışın değiştirilmesi sürecinde engelleme yerine öğrencinin mantığına seslenilmelidir.

Sınıf kurallarının yararları
·         Öğrenciye doğru davranış yollarını göstererek, sınıfta olumsuz öğrenci davranışlarının meydana gelmesini önler.
·         Öğrencilere hangi durumlarda nasıl davranacağını gösterdiği için gereksiz zaman kaybını engeller.
·         Öğrencileri belli bir etkinliğe başlarken belirsizlikten kurtararak;
-Kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur.
-Etkinliğin sessizce ve belli bir düzen içinde yürümesine yardımcı olur.
-Etkinliğin başarıya ulaşmasını sağlar.
-Öğrencilerin başarılı olmasını sağlar.



Sınıf Kurallarının Belirlenmesinde Dikkat Edilecek Hususlar
·         Sınıf kuralları okul kuralları ile uyumlu olmalıdır.
·         Kurallar öğrencilerle birlikte belirlenmelidir.
·         Sınıfta beklenen olumlu davranışlar tanımlanmalı, olumlu ifadelerle kural cümlesi haline getirilmelidir.
·         Kuralar önemli davranışları kapsamalıdır.
·         Kural sayısı az olmalıdır.
·         Kural ifadeleri kısa ve açık olmalıdır.
·         Kurallar gözlenebilir davranışları belirtmelidir.
·         Kurallara uyma ve uymama davranışlarının sonucu belirlenmelidir.
·         Küçük sınıflarda kurallar belirlendikten sonra öğrencilere doğru davranışlar rol oynama tekniği ile öğretilebilir.
·         Kuralların sınıftaki tüm öğrenciler tarafından öğrenilmesi için okulun ilk haftası her gün tekrar ettirilmesi ve o gün kurallara ne derece uyulduğu ya da uyulmadığının tartışılması gerekir.
·         Kurallara uyulmasının sağlanması için öğrenci davranışlarının sürekli gözlenmesi, kurallara uyanların pekiştirilmesi, uymayanların ise uyarılması gerekir.
·         Sınıf kuralları çok detaylı, ayrıntılı olmamalı daha genel ifadeler yer almalıdır.







İSTENMEYEN DAVRANIŞLARI GİDERMEK İÇİN YAPILACAKLAR

1. Öncelikli olarak istenmeyen davranışın niteliği tanımlanmalıdır. Yani problemin ne olduğu ve kaynağı belirlenmelidir.
Olumsuz davranışlar dikkatsizlikten kaynaklanan, geçici ve sonuçları itibariyle fazla rahatsız edici olmayan bir tarzda olabilir veya sürekli görülen, öğretmene, sınıfa, fiziksel donanıma zarar vermeye yönelik olup, sonuçları itibariyle oldukça ağır problemler ortaya çıkaracak tarzda da olabilir. Ne türde olursa olsun, öğretmenin ilk olarak yapması gereken istenmeyen durumu, kaynağını ve türünü belirlemek olmalıdır.

2. Davranışı görmezden gelme
Davranışı görmezden gelmek için, davranışı yapan kişi ve davranışı kasıtlı olarak yapıp yapmadığı önemlidir.Planlı olarak yapılmayan, o anda meydana gelen ve geçici davranışlar görmezden gelinebilir. Böylece olumsuz amacı olmayan öğrenci sınıf önünde zor bir duruma düşmez. Zaten kendisi de pişmanlık duyar, bir daha yapmamak için çaba gösterir.(Ancak bazen öğrencilerin dikkat çekmek için yaptığı davranışlar da vardır. Bunlar da görmezden gelinebilir.)

3. Sözel olmayan uyarma yollarını kullanma
İstenmeyen davranışın yoğunluğu artıyor ve tekrar ediliyorsa ve aynı zamanda diğer öğrenciler tarafından da yapılma ihtimali artıyorsa bu tür davranışları görmezden gelmek doğru olmaz. Bu durumda öğretmen dersin işlenişini kesmeden:
- Göz kontağı kurabilir.
- Fiziksek yakınlık sağlayabilir. Yani öğrenciye yaklaşabilir.
- Öğrenciye dokunabilir.
- Sessiz kalabilir.(Aniden sessiz susma.)

4. Sözel olarak uyarma
Sözel olmayan uyarılar işe yaramıyorsa bu yönteme başvurulur. İki şekilde yapılabilir.
- Soru sorma: İstenmeye davranışı yapan öğrenciye doğrudan soru yöneltilebilir. Ancak bu, öğrenciyi rencide edici veya açık yakalayıcı tarzda olmamalıdır. Sorular cevaplayabileceği zorlukta olmalı, gerekiyorsa soru tekrar edilmeli veya ipucu verilmeli, doğru cevaplarsa pekiştirilmelidir.
- İsmiyle uyarma: Öğrenme-öğretme süreci devam ederken istenmeyen davranışlar sergileyen öğrenciye, ismiyle hitap edilerek, etkinliğe katılması veya takip etmesi söylenebilir. Örneğin, Ayşe tahtada soru çözerken, sınıfın arka tarafında dersi dinlemeyen Ali’ye öğretmen şöyle diyebilir: “Ayşe, sen soruyu çözmeye devam et, Ali, sen de buraya dikkatini ver.”
- Sorumluluk verme: Öğrenciye ders içinde yapılan etkinlikle ilgili sorumluluk verilebilir. Örneğin, alınan kararları not etmesi, bir aracı kullanması, sınıf dışından bir aracı getirmesi vb.

5. Kuralları hatırlatma
Özellikle birden fazla öğrenci istenmeyen benzer davranışları yapıyorsa ve dersin akışını bozmadan önlemek mümkün değilse, öğrencilere uymaları gereken kurallar hatırlatılmalıdır. Bu yapılırken dersin işlenişi veya etkinlik durdurulmalı, tüm sınıfın dikkati öğretmende toplanmalı, (birlikte belirlenmiş olan) kurallar ve yaptırımları hatırlatılmalıdır.

6. Sınıf dışında görüşme
Yukarıdaki uygulamalara rağmen öğrenci istenmeyen davranışı sıklıkla yapmaya devam ediyorsa, sınıf içi atmosferi gergin hale getirmemek için öğrenciyle sınıf dışında görüşülmelidir. Ancak bu görüşmede öğrenci suçlanmamalı, ona yardımcı olmak istendiği vurgulanmalıdır.

7. Okul disiplin kurallarına başvurma
Tüm yollar denenmesine rağmen olumlu bir gelişme gözlenmezse, okul yönetimini haberdar etmek ve okul disiplin kurallarını işletmek gerekecektir.


İLETİŞİM TÜRLERİ

Sözel İletişim
Kelimeler: Öğretmenin kullandığı kelimeler açık net ve anlaşılır olmalıdır. Öğretmen öğrencilerin anlayamayacağı cümleler kullanmamalıdır.
Etkin dinleme: Etkin dinleme, bir kimsenin ilettiği sözlü mesajların arkasındaki sözel olmayan mesajları da anlayabilmek olarak tanımlanabilir. Etkin dinleme becerisini kazanmak, öğretmenlerin öğrencilerini anlamasını kolaylaştırır.
Etkin dinleme; söylenenleri önemsemek, kavramak ve değerlendirmektir.
Ben dili: "Ben" dili, kişinin o anda karşılaştığı durum veya davranış karşısında, kişisel tepkisini duygu ve düşüncelerle açıklayan bir ifade tarzıdır. Duygu ve düşüncelerimizi içtenlikle ifade etmemizdir. Başkalarıyla ilgili değerlendirme ve yorumlarımızı değil, kendi duygu ve yaşantılarımızı açıklarlar.
Sen dili: Öğretmenin, öğrencinin davranışlarına ilişkin, onu suçlayıcı, eleştirici, emir verici, tehdit edici ifadeler kullanmasıdır.
Sözsüz İletişim
Göz teması: Öğretmenlerin öğrencileriyle iletişim kurarken, öğrenciye doğru yönelmiş bir beden duruşu ve ilgili bir yüz ifadesiyle birlikte onların gözlerinin içine bakması, öğrenciye “Ben ve benim anlattıklarım dinlemeye değeriz.” mesajını vererek, öğrencilerin benlik saygılarını artırıcı etkiler oluşturur. Ders esnasında öğrencilerle göz teması kurma, öğrencilerin konu üzerinde dikkatlerini toplamaları da kolaylaştıracaktır.
Vücut dili: Mesajın anlamını verebilmek için elin, kolun, bedenin duruşunun, hareketlerinin ve yüz ifadelerinin kullanılmasıdır. Etkili öğretmenler mesajı iletirken bir yerde sabit durmazlar, hareket ederler, vücutları ders boyunca hareketsiz değil, eğilir kalkar durumdadır. Bu hareketler, mesajı destekleyen hareketler olmalıdır.
Kişiler arası-sosyal mesafe: Birbirleriyle iletişim kuran kişiler, algıladıkları yakınlık derecelerine göre, aralarında “sosyal” bir mesafe bırakırlar. Araya konulan mesafe arttıkça, iletişim kuran kişiler arasındaki ilişkinin resmileştiği varsayılabilir.
Ders işlerken sık sık öğrencilerin arasında dolaşmak, dikkati dağılan öğrencilere daha çok yaklaşarak, rastlantıymış gibi öğrencinin sırtına ya da omzuna dokunmak, öğrencinin dikkatini öğretmenin üzerinde toplanmasına, daha da önemlisi kendisini öğretmene daha yakın hissetmesine yardımcı olacaktır.
İletişim Engelleri
·         Bu iletiler öğrencide olumsuz etki bırakan iletilerdir.
·         Emir vermek, yönlendirmek
·         Uyarmak, gözdağı vermek
·         Ad takmak, alay etmek
·         Ahlak dersi vermek
·         Öğüt vermek, çözüm getirmek
·         Yargılamak, eleştirmek, suçlamak
·         Yorumlamak, tanı koymak
·         Sınamak, sorgulamak

ÖĞRETMEN NİTELİKLERİ
2005 Programları ve Öğretmen Türkiye’de öğretmen niteliklerinin
belirlenmesine ilişkin olarak  MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel
Müdürlüğü tarafından,1998 yılında “Öğretmen Yeterlilikleri” isimli bir çalışma
yapılmıştır.

Bu çalışmada öğretmen nitelikleri, yeterlilik alanları olarak ifade dilmiş ve bu
alanlar 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na uygun olarak genel kültür, özel
alan ve eğitme-öğretme yeterlilikleri olarak ele alınmıştır.

Eğitme-öğretme yeterlilikleri olarak isimlendirilen öğretmenlik meslek bilgisine
ilişkin nitelikler, öğrenciyi tanıma, öğretimi planlama, materyal geliştirme,
öğretim yapma, öğretimi yönetme, başarıyı ölçme ve değerlendirme, rehberlik
yapma, temel becerileri geliştirme, özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilere
hizmet etme, yetişkinleri eğitme, ders dışı etkinliklerde bulunma, kendini
geliştirme, okulu geliştirme, okul-çevre ilişkilerini geliştirme başlıkları altında sıralanmıştır.







ÖĞRETMEN NİTELİKLERİ

Öğretmenlerde olması gereken üç özellik; özel alan bilgisi, meslek
bilgisi(pedagojik formasyon) ve genel kültürdür.

Özel alan bilgisi: Öğretmenin kendi alanı yani branşı ile ilgili bilgilere sahip
olmasıdır. Örneğin, bir tarih öğretmeninin tarih bilgisi bu özellik ile ilgilidir.

Meslek bilgisi(pedagojik formasyon): Öğretmenin öğretmenlik mesleğini iyi
biliyor ve icra ediyor olması ile ilgilidir. Bir insan iyi matematikçi olabilir ama iyi
bir matematik öğretmeni olmayabilir. Örneğin, bir tarih öğretmeninin sınıf
yönetimi ve iletişim becerilerine sahip olması, öğretim yöntem ve tekniklerini
etkili kullanması bu özellikle ilgilidir.

Genel Kültür: Öğretmenin öğretmenlik mesleği ve kendi alanı dışında, içinde
yaşadığı topluma ve dünyaya ilişkin gelişmelerden haberdar olması ve bunlara
ilişkin bilgilere sahip olmasıdır. Örneğinin bir tarih öğretmeninin dili etkili
kullanması, konusunu işlerken coğrafyadan örnek vermesi bu özellik ile ilgilidir.

ÖĞRETMEN TİPLERİ

İş Öğretmeni: İş ilgisi yüksek öğrenci ilgisi düşüktür.Yapılacak işler düzenlendiğinde iyi bir öğretme olduğunu düşünür.

Mahalle Kahvesi Öğretmeni: Öğrenci ilgisi yüksek iş ilgisi düşüktür.Öğretmen öğrencilere ilgi gösterirse onların benlik kavramlarını geliştirirse,iyi bir öğrenmenin gerçekleşeceğini düşünür.İş onun için önemli değildir.

Fakirleşmiş Öğretmen: İşe de öğrenciye de ilgisi düşüktür.Öğretmenlerin öğrencilerin öğrenmesi üstünde pek etkisi olmadığını düşünür.

Sınıf Öğretmeni: Hem işe hem de öğrenciye olan ilgisi yüksektir.İkisine de olan yüksek ilginin öğrenmeye etkisi olduğunu düşünür.

Yavaşlamış Sarkaç: İşe de öğrenciye de ılımlı ilgi gösterir.Özellikle denetimi güç bir sınıfla karşı karşıya kalan ve güvenini kaybeden öğretmenlerin durumudur.

ÖĞRENCİ TİPLERİ:
Öğretmenler gibi öğrencilerin de farklı tipleri vardır.

Başarılı Öğrenciler: Bunlar derse yönelimli akademik açıdan başarılı öğrencilerdir.Ders ve ödevlerini zamanında yaparlar.Pek disiplin sorunu çıkarmazlar.Okulu severler,hem öğretmen hem de arkadaşları tarafından sevilirler.

Sosyal Öğrenciler: Dersten ziyade kişilere yönelimlidir.Başarılı olmak için gerekli yetenekleri vardır ama sosyal ilişkilere derslerden daha fazla önem verirler.Çok arkadaşları vardır ve arkadaşları onları severler ama öğretmenleri için bazen yönetim problemleri çıkardıkları için sevilmezler.Derste öğretmen onları kolayca derse sokabilir ve kolayca sorularına cevap alabilir.


Bağımlı Öğrenciler: Sıklıkla öğretmenden destek ve teşvik beklerler.Ek çalışma ve yardıma ihtiyaç duyarlar.Sık sık parmak kaldırırlar.Ortaokulda akademik başarıları düşük olur.Öğretmenler onların başarılarını yükseltmeye çalışırlar.Arkadaşları onlara ders çalıştırmak istemezler, çünkü onları sosyal açıdan yetersiz bulurlar.
Yabancılaşmış Öğrenciler: Zor öğrenirler ve muhtemelen okulu ter ederler.Çoğunlukla okul ve onunla ilgili her şeye açık veya gizli baş kaldırırlar,düşmanlık beslerler.Öğretmenler genelde onlara ilgisiz kalır veya reddederler.

Gölge Öğrenciler: Arka planda kalıp gözden kaçan öğrencilerdir.Her şeyde ortadadırlar.Grup halinde etkinliklere katılır ama kendilerini ortaya koymazlar,gönüllü olmazlar.Bazıları ürkek ve sinirli bazıları ise sessiz ve bağımsızdırlar.Genellikle öğretmen ve diğer öğrenciler onların farkına varmazlar veya iyi tanımazlar.

ÖĞRETMENİN YANLIŞ İNANIŞLARI

Kontrol Etmeliyim: Buna inanan bir öğretmen sınıfta bağımlı ve isyankar bir ortam yaratır.Öğrencinin her hareketini kontrol eder ,sıkı disiplin koyar,her davranışı izne bağlar,öğrencinin aldığı karaları değil kendi kararlarını uygular.Oysa öğrenciler kendi aldıkları kararlara daha fazla uyarlar.

Ben Üstünüm: Öğrencilerden bilgi deneyim ve sorumluluk alanlarında önde olmasını,onlara hakim olmak ve aşırı korumak olarak algılayan öğretmendir.Öğrencinin insan değeri ve onur açısından kendisi ile eşit olduğunu düşünmez.Onlarda yetersizlik ve değersizlik duyguları geliştirir.

Hakkım Var: Öğrencileriyle karşılıklı saygı ve sorumluluk haklarına duyarlı olmayan bunları tek başına kullanmaya yönelen öğretmendir.

Mükemmel Olmalıyım: Kendisinde ve öğrencilerinde hata kabul etmeyen,kusurlu olma cesareti gösteremeyen,gerçek üstü standartlara yönelen öğretmendir.

Ben Önemli Değilim: Yukarıdakilerin tersine öğrencilerini korurken,kendi temel gereksinimlerini gözetmeyen,öz değer ve yeteneklerine inanmayan,öğrencilerine paspas olan öğretmendir.

Mustafa AKYOL
EĞİTİM BİLİMLERİ UZMANI
EĞİTİM PSİKOLOĞU
MUSTAFA AKYOL AKADEMİ KPSS KURSU


  TERKEDİLMİŞ ÇARESİZLİK YA DA DEĞİŞKEN ORANLI PEKİŞTİRİLMİŞ AŞK Duyusal gelişimimin fevkinde sevdim seni, Bireysel farklılıklarınla mahvett...